29 Temmuz 2007 Pazar

BU KAÇINCI !

Bu kaçıncı hoşçakal!
Hiç bu kadar hoşçakal dememiştim.
İyi olun, mutlu edin.
Hoş geldiniz!
Güle güle!
Bana verdikleriniz kalacak içimde!
Sayenizde büyüyorum.
Hoşçakal !

28 Temmuz 2007 Cumartesi

OTUZ BEŞ !

Bu otuz beşin içinde bir on altı var,bir yirmi iki var, bir altmış var. Bu otuz beşte bir tek otuz beş yok!
Bu otuz beşte , çocukluk var, olgunluk var, yaşlılık var.
Umutsuzluk var gibi görünüyor, ama üzülmeyin, içten içe inatçı, dirençli , incecik bir umut var. Filizlenemiyor belki ama orda bir yerlerde tohumunun kalbi atıyor.
Aslında hayatım yeni başlamış gibi hissediyorum. Öncesi "prova"! Hayatımı temize çekme fırsatım var(yani teorik olarak (!) )
Böyle, denizin kenarında durursunuz da, atlamak , yüzmek için ölürsünüz de, bir türlü cesaret edemez, atamazsınız kendinizi. Tam atlayacakken gücünüz kesilir, korkar vaz geçersiniz, ama hala ordasınızdır, arkanızı dönüp gidemezsiniz.
Orda olması güzel, seyretmesi, denizin kokusunu içinize çekmesi, orda olduğunu bilmesi denizin. Islanmadan, yorulmadan, üşümeden, ayağınıza bir şey batmadan, kesmeden...Kolay, güvenli...
Ya kaçırdıkların?
Kafesteki kuş, akvaryumdaki balık, sahildeki kadın... Hepsi korkak, garantici ve mutsuz!
Otuz beşi hak etmiyorsun !

22 Temmuz 2007 Pazar

YUH !

ALLAH KAHRETSİN! DOĞMAMIŞ ÇOCUĞUMU BIRAKIR MIYIM BEN BU APTAL İNSANLARIN KUCAĞINA? NERDESİN KÜÇÜK PRENS ? BANA DA Bİ GEZEGEN VAR MI YAKINLARINDA?

13 Temmuz 2007 Cuma

UMUT !

UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT UMUT !

10 Temmuz 2007 Salı

ÇÜRÜMEK

Söylediklerinin ne önemi var, diye düşünüyor insan bazen. Söylediklerin ; karşındakinin anladığı kadardır. Aslında düşündüklerin, ne kadar söylediklerin kadardır? Duygularının (+ düşündüklerinin) ne kadarını dökebiliyorsun kelimelere?
Bir çöplükte kendine bir bahçe yaratsan , üstün başın, her yer çöp kokarken inandırabilir misin kimseyi çöp olmadığına?
Çoğu zaman birbirimize Japon'uz, Fransız'ız.
Bir koğuşta, "Ben masumum." demek gibi . Kim inanır; inanan, ne kadar inanır? Ve bilemezsin kimin içinden ne geçer aslında.
Niye önemli bu? Aynaya baktığında , içine baktığında, yatağa girip gözünü yumduğunda gördüklerin huzur veriyor mu sana? Bu yeter!
Yoksa giderek kurtlanır için, çürümüş bir yemek gibi... Kurtulamazsın!