31 Mayıs 2007 Perşembe

HER ŞEY SENDE GİZLİ

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin...
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can Yücel

NE YAPMALIYIM ?

Belirsizlik denizinde yüzüyorum. Kötü bir şey mi? Bunu söylemek zor(!)
Belirsizlik bin türlü duygu salıyor insanın yüreğine. Heyecan verdiği, yürek kıpırdattığı ve renkli olduğu doğru. Kafa karıştırdığı, yürek yorduğu, güvensizlik verdiği, bıktırdığı da doğru.Ve kararsızlıklar, tutarsızlıklar, acılar, acılar, acılar...
Aklım ve yüreğim çatışıyor.Var olanı , yok sayamıyorum. Yok saymak da istemiyorum belki. Yüreğim kırlarda bir kelebek oluyor var olanla.Nasıl, kim bundan vaz geçebilir?
Ölüp ölüp , dirilen bir kelebek.Her ölüşünde acısını da veren bir kelebek. Her dirilişinde hayat veren bir kelebek. Her dirilişinde ölüm getiren bir kelebek.
Var olan, adı olmayan, bitemeyen, yürek ezen, kuşlar uçurtan, çiçekler açtıran, fırtınalar kopartan, anlaşılmayan! Sen , bu'sun!
Ne yapmalıyım?

22 Mayıs 2007 Salı

KÜÇÜK PRENS

Yıllar sonra yeniden okudum "Küçük Prens"i. Yıllar önce okuduğumda ben de küçüktüm. Ama hiç unutmadım onu. Büyüyeli çok oldu, ama olamadım bir "büyük". Seni çok iyi anlıyorum "küçük adam" ım ! Sen benim "Küçük Prens"im değilsin; ben, "Küçük Prens"im!

18 Mayıs 2007 Cuma

ÜZÜLME !

Dışarıda can yakacak şiddette bir yağmur var.
Biraz önce beslediğim minik köpeklerle kumrular nereye gitmiştir?

16 Mayıs 2007 Çarşamba

BAZEN...

Alıyorum bir başımı, çıkıyorum dışarlara.
Özgürlük !
Bir başınalığın keyfiliği ,kıskandıran diğerlerini ,bazen.
Yaşıyorum.
Yaşadığımı hissediyorum.
Şanslı olduğumu...
Hayaller kuruyorum bazen.
Aşık oluyorum.
Aşkla bakıyor biri gözlerimin içine.
Bölüşüyorum hayatımı, artıyor her şeyim.
Bir liman buluyorum işte .
Güzel günlere inanıyorum .
Yakın güzel günlere...
Sabırsızlanıyorum , neşe doluyorum .
Bazen...

BAZEN...

Hüzünlü bir şarkı gibi hayat.
Kalbimde bir ağrı,bazen bir alev yanar söner,bazen bir sigara söner sol göğsümün üstünde.
Bir hıçkırıkla gezerim içimde , taştı taşacak.
Bacaklarımda güç kalmaz ayağa kalkmaya.
Kolllarım uyuşur, düşer iki yana.
Umutsuzluk en acıtıcı haliyle oturur yüreğime, göğsümün ortasına.
Bazen...

15 Mayıs 2007 Salı

NE ZAMAN?

Uyuyorum,uzanıyorum,ayaklarımı uzatıyorum,bazen günlerce bir şey yapmıyorum.
Ama geçmiyor. Yorgunum. Yoruldum. Çok yoruldum.
Ara versem diyorum her şeye...
Mola versem, verebilsem ,uzaklaşsam.
Sığınsam iki omuz arasına ,sıcacık, yumuşacık...
Gömsem başımı , uyusam , ağlasam orda...
Döksem içimdekileri, akıtsam , salıversem, kurtulsam ,rahatlasam.
Aşk gücünde bir şefkat ,sevgiyle okşar mı başımı ben uyurken.
Dinlenirim o zaman!