24 Haziran 2007 Pazar

NE OLACAĞIM BEN ?

Bir gölge gibi hep peşimde bu soru. Tıpkı bir gölge gibi. Bazen ortadan kayboluyor, bazen hafif hafif içimi sızlatıyor, bazen boyumu aşıyor, tüm agırlığı, azameti, karanlığı ve belirsizliğiyle beni eziyor. Sormamalı mıyım ? Düşünmemeli miyim? İstememeli miyim? Beklememeli miyim? Nasıl anlatacağım ben bunu kendime? Göğsümün ortasındaki buran,ezen,yırtan,yakan acıyı nasıl görmezden geleceğim ?

21 Haziran 2007 Perşembe

YALNIZ MIYIM?

Bir yıl oldu. İyi idare ettim. Ne kadar iyiydim, ne kadar iyiymiş gibi davrandım bilmiyorum.
Çok aşamalar geçirdim. Otuz üç yıla değer şeyler yaşadım, tecrübeler edindim, büyüdüm.
Şanslıydım. Çok şanslıydım birçok açıdan. Kızı eziyet çekenlerin dışında, boşandığı için mutlu olan tek aile benimki herhalde(!) Yıllar sonra yine evlerinin kızı oldum.
Gidene üzülmeyi çoktan bıraktım. O, giderken intihar etti (!)
Her şey yolunda. Öyle görünüyor.
Ömrümü ilmek ilmek dokudum. Şimdi karşılığını görüyorum. Ama her hayat gibi benim de "ama"larım var. Hatta kişisel sebeplerden dolayı belki daha da çok. Neyse ki "keşke" ve "acaba"lar kemirmiyor içimi.
"Ama"sı ne? Artık gerçek bir yaşam istiyorum. Gerçek ve normal(!) Gerçi bazı dostlarıma göre kaşınıyorum(!)
Bir garip akvaryum balığıydım. Ne gördüm ki?
Gelelim yanıta! Yalnız mıyım?
"Hayır" desem, "evet"te; "evet" desem, "hayır"da kalıyor aklım.
"Evet" desem nankör mü olurum? "Hayır" desem,neden acı çekiyorum?
Ben bu soruyu boş bırakayım(!)

10 Haziran 2007 Pazar

KAFESTE Bİ KUŞ GİBİYİM

Kafeste bir kuş gibiyim. Gökyüzünü hayal ediyorum. Denizleri, dağları, rüzgarı... Deli deli uçmayı hayal ediyorum. Şarkılar söylemeyi... Kalbimin kanatları çıpıyor da deli, iki kanadımı çırpamıyorum.
Kafeste bir kuş gibiyim. Yalnız. Uçmak için ölen...
Kolum kanadım kırık gibiyim.